Şehri imar ederken nesli ihya etmezsen…

Türk mimar, şehir plancısı ve düşünür Turgut Cansever’in yıllardır kulaklarımızda yankılanan, ama hâlâ hak ettiği kadar duyulmayan o sözüyle başlayalım: “Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder.”

Türk mimar, şehir plancısı ve düşünür Turgut Cansever’in yıllardır kulaklarımızda yankılanan, ama hâlâ hak ettiği kadar duyulmayan o sözüyle başlayalım:
“Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder.”
Bilge Mimar olarak anılan Cansever’in bu sözü sadece Türkiye için değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için de bir uyarı niteliği taşıyor.
Zira bugün Lefkoşa’dan Girne’ye, Mağusa’dan İskele’ye kadar uzanan şehir siluetlerine baktığımızda yükselen binaların, genişleyen yolların ve artan konut projelerinin nasıl başıbozuk bir şekilde geliştiğini görüyoruz.
KKTC, özellikle son yıllarda artan inşaat faaliyetleriyle dikkat çekiyor.
Türkiye’den gelen yatırımlar, üniversitelerin çoğalması, inşaat sektörüne verilen teşvikler derken adanın dört bir yanında yeni yapılar yükseliyor.
Ancak bu kalkınma görüntüsü, ne yazık ki her zaman toplumsal kalkınmayla paralel ilerlemiyor.
Genç nesil giderek kimlik bunalımı yaşıyor; bir yandan Türkiye ile bağlarını sürdürmeye çalışıyor, öte yandan Avrupa değerleriyle iç içe büyüyor.
Eğlence kültürünün hızla yaygınlaştığı, tüketimin teşvik edildiği bir atmosferde, ahlaki, kültürel ve manevi değerler arka planda kalıyor.
Gençler arasında aidiyet duygusu zayıflıyor. Eğitim sisteminde istikrar sorunu var, kültürel mirasın korunması konusunda ciddi eksiklikler bulunuyor.
Turgut Cansever’in de işaret ettiği gibi, nesli ihya etmezsek, inşa ettiğimiz yapılar bir gün bizim kimliğimizi unutturan, bizi birbirimize yabancılaştıran araçlara dönüşebilir.
KKTC için yol haritası nettir. Şehirleşme bir gerekliliktir ama eğitim, kültür, kimlik ve maneviyatla birlikte yürümelidir.
Belediyeler sadece kaldırım taşlarıyla değil, kültür merkezleriyle, gençlik projeleriyle, sosyal sorumluluk kampanyalarıyla da gündemde olmalıdır. Üniversiteler sadece diploma değil, değer üretmelidir.
Çünkü unutmayalım. Eğer nesli ihmal edersek, o nesil gün gelecek ve bugün inşa ettiğimiz şehirleri birer “tüketim alanı” olarak görecek; geçmişiyle bağı olmayan, geleceğe umutla bakmayan bireylerin yaşadığı bir ülkeye dönüşeceğiz.
Böyle bir ülke yalnızca şehirlerin değil, bir milletin de yıkımı olur. Bizden söylemesi…
Bu haber 148 defa okunmuştur

:

:

:

: