MECLİS KRİZİ KİMSEYE BİR ŞEY KAZANDIRMAYACAK

Ada TV’ye konuk olan Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, Meclis Başkanlığı’nda yaşanan krizi değerlendirdi:

Ada TV’ye konuk olan Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, Meclis Başkanlığı’nda yaşanan krizi değerlendirdi:

Cumhuriyet Meclisi’nde tansiyon düşmüyor. Bir süredir ülkenin en büyük krizi haline gelen meclis başkanlığı seçimi iktidar ve muhalefet kanadını karşı karşıya getirdi. Konu ile ilgili Ada TV ekranlarında yorumlarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, geçmiş dönemlerde meclis başkan ve yardımcılığı seçimlerindeki teamülleri hatırlatarak, uzlaşı kültürü ile meclisin en erken bir şekilde çalıştırılması ve halk için icraat noktasına gidilmesi beklentisi olduğunu söyledi. UBP içindeki koltuk sevdalısı bir kesimin bu krizin başlangıç noktasında fitili ateşlediğini dile getiren Çakıcı, Anamuhalefet CTP’nin kavga etmek yerine, halka net olarak farkını göstermesi gerekliliğini aktardı. Anamuhalefetin erken seçim talebini de değerlendiren Çakıcı, bu duruma Türkiye’nin sıcak bakmayacağını savundu. Yaşanan krizin kimseye bir şey kazandırmayacağının altını çizen Çakıcı, “Halk da artık meclis başkanını seçemediler diye moral bozukluğuna gidiyor. Bu durum meclisin de itibarını zedeliyor” dedi.
Ada TV ekranlarında Erkan Eğmez’in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mehmet Çakıcı’nın programda yapmış olduğu açıklamaların satır araları şu şekilde: “Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bununla ilgili bir heyecan yaratma noktası olabilir. Eski dönemlerde iktidar partisinin ve muhalefetin belirleyeceği adayları bilirdik, teamüllere göre krize sürüklenmeden seçerdik. O zamanlar konsensüs çerçevesinde herkes uyardı. Bugün hükümet çoğunluğa bakarak meclis başkan yardımcılığı için de başka aday da belirleyip seçtirebilir. Meclis başkanı iktidar partisinden, başkan yardımcısı da muhalefetten olsun diye uzlaşıya gidilirdi her zaman. Bu birbirini denetleyen mekanizmayı kurabilmek içindir. Halk da artık meclis başkanını seçemediler diye moral bozukluğuna gidiyor. Bu durum meclisin de itibarını zedeliyor. Başbakan’ı da zorda bırakan bir durumdur bu yaşananlar. UBP içindeki muhalifler de yeterli çoğunluğu sağlayamadı, içinde kaçaklar var. Ünal Üstel, %65 gibi bir oy alarak kurultayı kazanmıştır, UBP’lilerin de başkanlarına sahip çıkması gerekir. Kendi başkanlarını zor durumda bırakmak, partilerine zarardır. Bazen koltuk sevdası o kadar büyük bir noktaya geliyor, kendi başkanlarını zor durumda bırakan bir oy verme biçimine yöneldiler, bu da muhalefetin işine geldi. Muhalefet de krize döktü olayı. Meclisin içinde kriz var diyerek, bunun üzerinden prim yaparak, seçim için avantaj sağlamaya çalışıyorlar.”

“BİREYSEL KOLTUK HIRSI…”

“Bugün mecliste olması gereken konsensüs sağlanmasıdır. Bu durum üzerinden erken seçime gitme arzusu olabilir. Bu kriz, kimseye bir şey kazandırmaz. Üstünlük, siyasi manifesto ile olur. UBP’den CTP’nin farkı bir tek kavga etmek olmamalıdır, halka net olarak farkı göstermeleri gerekmektedir. Dar oyunlarla olmaz. Üsluplarını da doğru bulmuyorum. Biz de çatışırdık ama içinde vizyon vardı. CTP, erken seçim istiyor. Türkiye, erken seçime izin vermez. Halka doğruları söylemek lazım. Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor, burada bu konjonktür de okunmalı. Şu an kendilerinin görevi meclisi açmak ve siyasi politikaları ortaya koymaktır. Meclis eskiden beri konsensüs ile çözülür, başka türlüsü krizdir. UBP içindeki vekillerin fire vermesiyle başlayan krizdir bu. Üstel kurultayda seçildi, artık bitti, %65 ile seçilmiş bir başkan var ortada. Bireysel koltuk hırsının yüzünden yenilgi kabul edilemiyor. Oyun oynamaya devam edilecekse, seviye aşağı inecekse kriz daha da derinleşir.”

Bu haber 69 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER