Tüik rakamları, bilmem ne rakamları derken ekonomi cep yakmaya devam ediyor .Tüm veriler net ortada . Pakette yer alan ürünlere baktığımızda patates et vs hiç biri sofraya yazıldığı fiyattan yansımıyor . Zaten bu verilerin sofraya yansıyan bir tarafı da yok. İşte bu ortam da enflasyon almış başını gidiyor . Yazlık yerlere gidip bir bakın bomboş… kimse demesin dolu diye . Tatil işi ihtiyaç olduğu kadar artık büyük bir lüks oldu. Mazot ve benzine tek kalemde 2 tl zam geliyor . Taksi ücretleri gidiyor . Gıda ve diğer kalemlere girmiyorum bile . Krediler almış başını gitmiş . İnşaat ve otomotiv sektörü kan ağlıyor . Kısacası gemi su almaya başlamadan önce ekonominin başında ki o dönemin bakanı bugünün de bakanı sn şimşek ne demişti hatırlayın … çatı su almaya başladı . O gün tedbir alınsaydı başka olacaktı . Ama çatı su almaya başlayınca suyun önünde birşey zor durur . O yüzden bugün mesela tüik artışı %5 gösterdiği an esnaf %10 kallevi artışı zaten direk yansıtıyor . Çünkü realitenin böyle olduğunu düşünüyor .
Burada ki sorun şu ; hasta bir insan var bunun sebebini araştırmadan direk ilaç yazarsan kısa dönemli geçiş olur ama sonra o hastalık devam eder . Amaç hastalığı bulmak olursa sonrasında bunun tedavisine göre ilaç alınabilir. Ekonomi de de yöntem farksız değil ! Enflasyon ile mücadele adı altında kamu da harcamaları kısıp sadece belli noktalarda kısıtlamalara gitmek çare değil . Aynı durum belediyeler de de mevcut . 100 kişilik potansiyeli olan belediyelerde 300-400 kişi çalışmakta . Bu da külfet hatta maaş almalarında sorunlar yaşamaktadırlar . O yüzden önce enflasyon u engellemek istiyorsanız kalıcı adımlar atılmalı. Yurtdışına çıkış harç puluna zam yapmak ya da her yerde vergileri arttırmak çare değil. Çünkü zaten giderlerin arttığı ortamda buna paralel olarak zam artışları bir çare olmayacaktır . Çare sorunu tespit edip tedavi etmektir. Kalın sağılacakla.