20 Temmuz , kutlama etkinlikleri arifesinde , memleket gene yolsuzluk , irtikap , suiistimal , rüşvetle , kalkıp oturuyor .
50. yıl kutlamaları arifesinde , kutlamalara gölge düşüren ve gündeme oturan konu , yine bir üst kademe görevlisinin , yapmış olduğu ve dudakları uçuklatan eylemler .
Bu memlekette artık , üst kademe makamlarını , büyük bir kesim , sebepsiz zenginleşme ve cebe indirme makamı olarak algılamakta ve bu makamlara gelmek için de can atmaktadırlar .
Nerede ise , bir yaşam biçimi haline getirilmiştir .
Bu , bürokratik makamlardan , ben de geçtim .
Her icraatın hesabı sorulur .
Yapılacak olanın ise onayı alınır .
Üst kademe yöneticileri sadece ilgili Bakana karşı değil , Başbakan ve Cumhurbaşkanına karşı da sorumludurlar .
Buna , Meclis de dahil .
Ülkede , bu tür olaylar , eskiden tek tük yaşanıyordu .
Bunlar , Annan denen referandumdan sonra oluşan ve günümüze kadar gelen hükümetlerle artarak devam etti .
Demek ki , bu mekanizmada , bir aksaklık oluşmaya başladı .
Önüne geçilemeyecek bir durum , hasıl oldu .
Sürdürülmesi , ülkeye büyük zararlar getirdiği gibi , hükümetleri oluşturan siyasal partilere de , büyük zararlar vermektedir .
Denilebilir ki .
Suçluların , şahsilik ilkesi var .
Var da , O hassas makama , bunları getirenlerin hiç mi suçu yok ?
Bütün suç .
Alınan , karakter belgesinde mi ?
Aslında , ona sabıka belgesi demek , daha uygun gelmez mi ?
İnsanın karakteri , sabıkasından ortaya çıkar mı ?
Çıksa idi , bu yaşananları yaşamazdık .
Pekala , insanın karakterini anlamak , hangi yöntemle ortaya çıkar ?
Böyle bir icat yapıldı mı ?
Veya .
Yöntemi , bulundu mu ?
Ben hep , bu konuda , ailemin başından geçen bir olayı anlatırım .
Bilhassa , bu gibi makamlara getireceğiniz kimselerin , makama uygunluğu konusunda eğitimi , zaten elindeki belgeden belli .
Belli olmayan , hal ve gidişi .
Gelelim olaya :
Devir , İngiliz sömürge idaresi devri .
EOKA’ nın , kabuğundan çıktığı dönem .
Sokak kapımız , kapının üzerindeki el şeklindeki tokmakla , vuruldu .
Kapıyı açtım .
Bir polis ve iki de Grant kravatlı kişi , kapının önünde duruyordu.
Babamı çağırdım .
Adamları içeri aldı , beni de öbür odaya yolladı .
Ne kadar kaldıklarını bilmiyorum . Ama çocuk aklımla bayağı kaldıklarını hatırlıyorum .
Sonradan , geliş nedenlerini öğrendim .
Osmanlı Bankasına , odacı alınacakmış .
Münhale , bizim mahalleden de liseyi yeni bitirmiş bir abimiz müracaat etmiş .
Banka idaresi , mahalledeki ileri gelen ailelerden , müracaat eden genci , ailesini , hal ve gidişlerini , komşuları ile olan münasebetlerine kadar araştırıp soruşturuyorlarmış .
Mahallelinin bonservisi olumlu idi ki , bu abimiz , bankaya odacı olarak alınmıştı .
Bu , devlete alımlarda da uygulanan bir yöntemdi .
Bizim devlette , insan haklarına aykırı bulunmuş ve bu yönteme son verilmiştir .
Gelinen manzaralar , ortada .